Hamilelik süresince normal kilolu bir kadının 12-16 kg alması gerekir. 8-20 hafta arasında ortalama olarak haftada 310 gram, 21. haftadan sonra ortalama 450 gram alınmaktadır. İlk aylarda kilo artışının büyük bir kısmı artan kan hacmine bağlıdır. Son zamanlardaki kilo artışının büyük kısmını ise bebek, amniotik sıvı ve plasenta (eş) oluşturmaktadır. 20. gebelik haftasında 5 kg’dan daha az bir kilo artışı varsa beslenme şekli sorgulanmalıdır. Yetersiz kilo alımı bebekte büyüme geriliğine ve erken doğuma yol açabilir. Yetersiz kilo alımı daha çok hamileliğin başında normal ve normalin altında kilosu olan gebeleri etkiler. Kilo eksiği olan kişilerin yaklaşık 20 kg almaları gerekirken, kilo fazlalığı olan hastaların kilo alımını 10-12 kg olarak sınırlamaları uygun olur.
İkiz gebeliklerde ise annenin daha fazla sıvı ve besine ihtiyacı vardır. Tekiz gebeliklere göre günde 150 kcal daha fazla eneji gereksinimi olur. Ortalama olarak 18-19.5 kg alınır. Hamilelikten önce kilo eksiği olanlar 20-24 kg, kilo fazlası olanlar 15-16 kg almalıdırlar. İlk 14 haftadan itibaren ortalama olarak haftada 500-600 gram alınmalıdır.
Özellikle ilk 3 ayda bulantının çok olması nedeniyle beslenme sorunları ile karşılaşılabilir. Normalde olduğundan çok daha sık beslenmek gereklidir. Ara öğünlerde yoğurt, meyve gibi kalorisi çok yüksek olmayan vitaminli gıdalar alınmalıdır. Kilo alımının aşırı olmadığı durumlarda hiçbir besin maddesi kısıtlanmamalıdır. Sebze, meyve ile et ve süt ürünlerine ağırlık verilmelidir. Mümkünse haftada en az bir gün balık yenmeli, tatlı olarak sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Kilo alımının aşırı olduğu fark edildiğinde ilk olarak tatlı ve unlu mamullere sınırlama getirilmelidir. Hipertansiyon olmadığı sürece tuz alımı kısıtlanmamalıdır. Acı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Normal beslenme olduğu sürece dışarıdan multivitamin desteği şart değildir. Ancak ilk 3 ayda 0.4 mg folik asid, 3. aydan sonra 30 mg elemantal demir desteği gereklidir. Gebeler için hazırlanmış multivitamin preparatları bu miktardaki folik asid ve demiri içermektedir. Yeterli derecede balık yiyemeyen kişilerin dışarıdan omega-3 desteği alması uygun olur. Omega-3’ün balık dışında ceviz, keten tohumu, soya yağı gibi gıdalarda da yüksek miktarda olduğu unutulmamalıdır.
Sigara ve alkol hamilelik döneminde tamamen bırakılmalıdır. Alkol birçok anomalinin birden görüldüğü ‘fetal alkol sendromu’na neden olmaktadır. Hangi dozdan sonra bu sendromun meydana geldiği konusunda yeterli veri olmadığı için alkollü içkilerin tercihen hiç içilmemesi veya arada sırada az miktarda içilmesi (haftada bir, bir kadeh şarap gibi) gerekmektedir. Sigara doza bağlı olarak fetusu etkilemektedir. Plasental damarlardaki kan akımını azaltarak bebekte büyüme geriliğine yol açar. Sigarayı bırakamayanlar içtikleri sigara sayısını mümkün olduğunca azaltmalıdır.