Gebelikte beslenme ve kilo alımı nasıl olmalıdır?
28.04.2017
Hamileler yolculuk yapabilir mi?
28.04.2017

Gebelikte risk oluşturan ve sık görülen kronik hastalıklar nelerdir?

Kronik hipertansiyon

Gebelik haftasından önce tespit edilmiş olan tansiyon yüksekliğidir (>140/90). Erken doğum, büyüme geriliği, preeklampsi, plasentanın erken ayrılması riskleri yüksektir.Annenin yaşı, hipertansiyonun şiddeti, kontrol altına alabilmek için gereken ilaç miktarı ve kalp ve böbrek fonksiyonlarının durumu gebeliğin gidişatını belirleyen faktörlerdir. Bu hastalar hamile kalmadan önce kalp, karaciğer ve böbrek fonksiyonları bakımından değerlendirilmelidir. Tedaviye rağmen diastolik tansiyonu 110 veya daha yüksek, kreatinini 2 mg/dl’den yüksek olanlar ve birden fazla antihipertansif ilaç kullananlar hamile kalmamalıdır. Özellikle de kalp yetmezliği, inme veya kalp krizi geçirmiş hastalar kesinlikle hamile kalmamalıdır. Gebelik döneminde hasta çok yakından takip edilmelidir. Annenin ve bebeğin durumunda bir risk ortaya çıkarsa erken doğum gerekebilir. Gebelerde en çok tercih edilen ilaç alfa-metil dopadır (Alfamet). Bazı tansiyon ilaçları fetal anomali yapması nedeniyle gebelikte kullanılmamalıdır.

 

Diyabet (şeker hastalığı)

Gebeliğin nasıl seyredeceği damarların diyabetten ne kadar etkilendiğine bağlıdır. Gebelikte ortaya çıkan hipertansiyon ve preeklampsi sıklığı normal gebelere göre artmıştır. Bebekte gelişme geriliği ve düşük de sık görülür. Diyabetin retina (göz), böbrek ve sinirler üzerinde yaptığı tahribat hamilelik sırasında daha da ilerler. Ancak sadece gözde meydana gelen hasar hamilelikten sonra kalıcı olur. Böbrek fonksiyonları gebeliğin akibetini en çok belirleyen faktördür.   Kreatinin 3 mg/dl’nin üzerinde olduğu olgularda bebeğin yaşaması hemen hemen imkansızdır.

Yenidoğan ölümlerinin en sık nedeni yapısal anomalilerdir. Anomali oranı 3 kat artmıştır. En sık doğumsal kalp hastalıkları ve nöral tüp defektleri (omurgada kapanma bozukluğu) anomaliler görülür. Gebeliğin ilk dönemlerindeki şeker regülasyonu ile bu anomaliler önlenebilir. Kan şekerinin yüksek olması halinde amniotik sıvı miktarı artar ve bu nedenle  erken doğum gerçekleşebilir. Diyabetik anne çocuklarının 4000 gramın üzerinde doğma ihtimalleri yüksektir. Ağırlığı fazla olan bebeklerde doğum sırasında omuz takılması görülebilir. Sezeryan gerekebilir. Kan şekeri kontrol altında olmayan kişilerde doğum sonrası yara yeri enfeksiyonu sık görülür.

Gebelik sırasında kan şekeri seviyesini kontrol altına almak için insülin başlanır ve dozu ihtiyaca göre arttırılır. Gebelik esnasında şekerin çok yükselmesi veya düşmesi bebek için çok zararlıdır. Doğuma yakın veya doğum sırasında kan şekeri yüksek ise yenidoğan döneminde bebekte sarılık, kalsiyum ve şeker düşüklüğü görülebilir.

 

 

Tiroid hastalıkları

Hipertirodizm yani tiroid hormonunun fazla salgılandığı hastalıklar tedavi edilmedikleri takdirde erken doğum, preeklampsi (gebeliğe bağlı hipertansiyon), düşük, kalp yetmezliği, tiroid krizi ve anne karnında ölüme yol açabilir. Bu hastalıkların arasında en sık görüleni Graves hastalığıdır. Hamilelikten önce teşhis koyulmuşsa tedavi yapıldıktan sonra hamile kalınmalıdır. Aşırı bulantı kusma, kalp atımının hızlı olması, tiroid bezinin büyük olması, kilo alamama farkedilmemiş hipertiroidizm için uyarıcı belirtilerdir. Hamilelik ilaç kullanımına engel değildir. Propilthiouracil (PTU) tercih edilen ilaçtır. Bebeğe geçse bile uygun dozlarda kullanıldığında herhangi bir yan etkisi olması beklenmez. Emziren annenin de ilaç kullanmasında herhangi bir sakınca yoktur.

Hipotiroidizm yani tiroid hormonunun  yetersiz salgılandığı hastalıklar yumutlamayı engelledikleri için hamile kadınlarda çok nadir görülür. Ölü doğum,  preeklampsi, plasentanın erken ayrılması, annede kalp yetmezliğine yol açmasının yanı sıra bebeğin zeka seviyesini etkilemesi açısından da önemlidir. Annede hipotirodizm olan çocukların okuduğunu anlama kabiliyeti ve okul performansında düşüklük saptanmıştır. Tedavide thyroxine içeren haplar kullanılır. Ülkemizin bazı bölgelerinde iod eksikliği nedeniyle hipotiroidizm sık görülmektedir. Bu nedenle iodlu tuz tüketimine dikkat edilmelidir.

 

Epilepsi (sara)

200 gebelikten birinde epilepsi mevcuttur. Nöbet sıklığı hamilelikte %35 oranında artar, %15 oranında azalır ve %50 oranında değişmez. Yapısal anomali (sakatlık) görülme sıklığı bu hastalarda 2-3 kat artmıştır (%7). Bazı epilepsi tipleri genetik geçişli olduğundan bu çocukların %10’unda ilerde benzer bozukluklar ortaya çıkar. Ayrıca ilaçların da anomali yapıcı etkileri vardır. Nöral tüp defektlerini (omurgada kapanma eksikliği) önlemek amacıyla hamile kalmadan önce ve gebeliğin ilk üç ayında 4 mg folik asid vitamini kullanılmaldır. Tek bir ilaç kullanan ve 2 yıldır hiç nöbet geçirmemiş hastalar ilacı bırakmaya uygun adaylardır. Hamilelik esnasında amaç nöbeti önlemektir. Bunun için ilaç tedavisine mümkün olan en düşük dozda ve bebeğe en az zararlı ilaçla devam edilmeli, bulantı kusma gibi nöbeti tetikleyen uyarılar engellenmelidir. Eğer hamilelik sırasında teşhis konursa da ilaç kullanmak gerekir.

 

 

Kalp hastalıkları 

Kalp hastalıkları gebelikte büyük risk oluşturur. Hastanım durumunu derecelendirmek için aşağıdaki sınıflama kullanılır.

Klas 1: Fiziksel aktivite kısıtlılığı ve göğüs ağrısı yakınması yoktur.

Klas 2: Hafif derecede fiziksel aktivite kısıtlılığı vardır. Günlük olağan aktiviteleri sısasında çarpıntı, şiddetli halsizlik, dispne ve göğüs ağrısından yakınırlar.

Klas 3: Fiziksel aktivite ileri derecece kısıtlanmıştır. Hafif aktivitelerde bile çarpıntı, dispne, halsizlik ve göğüs ağrısı görülür.

Klas 4: Fiziksel aktivite tamamen kısıtlanmıştır. İstarahatte bile çarpıntı, dispne, halsizlik ve göğüs ağrısı görülür.

Klas 1 olan kadınların ve klas 2 olanların bir çoğunun gebe kalmasına izin verilir. Hafif ev işi yapmalarına ve yürümelerine izin verilir. Ancak yeterince dinlenip uyumaları gerekir. Enfeksiyondan kaçınılmalıdır. Klas 3 ve 4’te gebeliğe izin verilmez. Klas 3 olup hamile kalmış kadınlar hamilelikleri boyunca yakından takip edilmelidirler.

Mitrak darlık hamilelikte en sık görülen kalp hastalığıdır. Tuz ve fiziksel aktivite kısıtlanmalıdır. Gebeliğin vücutta yaptığı değişiklikler nedeniyle kalbin yükü artar. Aort darlığı da gebelikte ağırlaşır. Mitral yetmezlik  ve aort yetmezliği gebelikte iyi tolere edilir.

ASD, VSD gibi kalpte delikler veya PDA ufak olduğu sürece fazla sorun çıkarmaz. Ancak %2-5 oranında fetusta da kalp anomalisi olabilir. Doğumsal kalp hastalığı olan tüm gebelede fetal ekokeardiyografi gerekmektedir.

Marfan sendromu, Fallot tetrolojisi ve Eisenmenger sendromu gibi ciddi doğumsal kalp hastalıkları çok tehlikelidir. Anne ölüm oranları yüksektir.

Kalp hastalığı olan gebelerde  normal doğum tercih edilir. Ancak ıkınmayı önlemek için forseps veya vakum ile başın çıkmasını hızlandırmak gerekir. Endokarditi (kalp kapaçıklarının iltahabı) önlemek için doğumdan önce ve 6 saat sonra antibiyotik verilmelidir.

 

Sistemik lupus eritematozis (SLE)

Gebelikte 1/3 oranında iyiye gider, 1/3 oranında aynı kalır ve 1/3 oranında kötüleşir. Hamilelik nedeniyle hastalığın uzun dönemde seyri değişmez. Hamileliğin hem anneye hem de bebeğe önemli etkileri vardır. Bunların başlıcaları büyüme kısıtlılığı, erken doğum (%20-25), ölü doğum (%10-30), yenidoğan lupusu, annede hipertansiyon ve preeklampsidir (%20-30).  Gebelikten önceki son altı ayda hastalık aktif değilse ve böbrek etkilenmemişse gebeliğin sorunsuz geçme şansı yüksektir. Ancak hipertansiyonu olan ve kreatinini 1.5 mg/dl’nin üzerinde olduğu durumlarda canlı doğum oranı %50’ye düşer. Lupus alevlenmeleri %50 oranında görülür. Bu durumda canlı doğum oranı %65’tir.

%50 oranında antifosfolid antikor sendromu eşlik eder. Bu sendrom antikardiolipin Ig G ve lupus antikoagulanın yüksek olması ile anlaşılır. Bu durumda bebeğin anne karnında ölmesi veya büyüme kısıtlılığı riski artar. Antifosfolipid antikor sendromu olan gebelere aspirin ve heparin tedavisi uygulanır. Anti SS-A (Ro) ve anti SS-B(La)  antikoru varsa doğumsal kalp bloğu (ritm bozukluğu) ve yenidoğan lupusu görülebilir. Bu antikorlar varsa ekokardiyografi ile tam kalp bloğu araştırılmalıdır.

Tedavide kortikosteroid, hidroksiklorokin ve gerekirse azothiopurin kullanılır. Doğum zamanı bebeğin ve annenin durumuna göre belirlenir.

 

BİZ SİZİ ARAYALIM


    , //]]>